26 Mart 2012 Pazartesi

Çılgınlıklar

Kan uyuşmazlığı yaşadığımız kız arkadaşımla ayrıldıktan sonra o kadar korktum ki blog, anlatamam. Yada anlatabilirim ya, bi deneyelim.

Buralarda bir hatun var, kimi seversem seveyim, kiminle sevgili olursam olayım, ayrıldığımda tekrar kendimi onda buluyorum. Sanki bir daire çiziyormuş gibi, yer seferinde o noktaya dönüyorum. Hayatım tam bir çıkmaz gibi. Ne kadar dönersem döneyim götümün hep arkamda olması gibi. Son ayrılığımdaki korkum da tam olarak buydu, malum hatuna geri dönmek, tekrar saplantı haline getirmek. Öyle oluyor gibi de bir görüntüsü vardı. Ta ki birisinin bana hayatımın kadınını bulduğumu hissettirmesine kadar.

Evleniyorum blog. Türk olmayan birisiyle. Kendi dinim dışından birisiyle. Ama seviyorum lan! Aşığım! Bu güne kadar hiç yüz yüze görüşemediğim, sadece internetten tanıdığım birisiyle. Yazın evleniyorum, haziranda. Bekle blog.

Parmak ölçüleri alındı bile.

Daha gençsin, işin yok, öğrencisin, askere gitmedin... Yalan hepsi blog. Bunların hiçbirisine gerek yok bir kağıdı imzalamak için. Kimse inanmıyor çevremdekilerden bu fikrime. İnanmasınlar. Ailem de duymasın, kesmesinler beni :)

PS: I love you.