28 Eylül 2011 Çarşamba

Başlık Maşlık Yok

Aha okul başladı ya lan! Meşguliyetten yazamıyorum da buraya. Yine kafa düdükleyici bir günün daha derste düdüklenme kısmını bitirdik. Biraz kafa dağıtayım dedim ama bu kafayı en büyüğünden balyozla ezsen dağılmaz hissiyatındayım. Sanki dünyanın yükünü ben taşıyorum amına koyim. Dersler falan iyi güzel de görmek istemediğim insanlar var etrafta, her derste aynı sınıftayız aq. Her ders bitiminde apar topar sınıftan tüyüyorum arkadaş.

Bir de hep görmek istediğim insan var tabi. İnsan görmek istediği insanı çok az görebilirken, gördüğü zaman da ofsayta düşerken, her yaptığı harekette kaderin karşısına görmek istemediği birini kırmızı kart gösterir gibi çıkarması takdire şayan doğrusu. Ben mi bahtsız bedeviyim, yoksa kutup ayısı mı artık eskisi kadar seçici davranmıyor çözemedim ki amk.

Size görmek istediğimi yaz tatilinden sonra ilk gördüğüm anı anlatayım mı? Size ne lan. Kızdım bak yine...

Neyse beni okuyan sınırlı kitleciğim, aşk acısıyla geçen 96. günümün de sonuna yaklaşırken, sizlere şu an içerisinde bulunduğum yataktan çokça selam eder, gözlerinizden öperim.

96 günü nasıl hesapladım?
İki Tarih Arasındaki Gün Sayısını Hesaplama

Şimdi dağılın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder