24 Ağustos 2011 Çarşamba

Avuntu

Bitmiş bir ilişkinin ardından, yada genel olarak kaybedilen birşeyin ardından söyleyeceğimiz klasik kalıplaşmış cümleler vardır. "İyi ki bitti yoksa...", "Böyle daha güzel oldu çünkü..." veya daha afilli cümleleri tamamlayarak kendimizi avuturuz. Ben de bu gece Kill Bill izledikten sonra geçirdiğim beyin amcıklaması ve geldiğim gazla kendimi 2x8=16 kiloluk ağırlıkların altında vücut çalışırken buldum ve değişik cümlelerle kendimi avuttum. Görelim...

Zayıf olduğum için biraz kilo almamı isteyen sevdiceğimin aklına uyup bu yaz biraz kilo alabilseydim, ilerde çok pişman olabilirdim. İyi ki terkettin beni kız! Doğduğum günden beri üstü yağ tutmamış kaslarımı yağlar altında boğdurtacaktın bana. O baklava dilimi gibi, şerbet dök yala tadındaki karın kaslarım, ince, kassız bileklerim ve sikici göğüs kaslarımı yağlı hayal bile etmek istemiyorum. De get başkasını şişmanlat!

Sanki şimdi yine birlikte olsaydık kilo almayı, yağdan bir örtüyle giyinmeyi sorun edecektim.

Ama burada geri dönmeni isteyen birisiymişim gibi görünmek istemem.

Bazen bir şeyin tamamen bitmesi, yeniden başlamasından iyidir.

Ama bu şey o şeylerden değil. Beni nasıl görmeni istemiyorsam öyle birisiyim aslında.

Eğer bir gün geri dönecek olursan, bil ki sen geri dönene kadar geri dönmeni istemiyor olacağım.

Ama geri dönersen, bir daha düşünürüm.

Ve sanırım ben tüm bu saçmalıkları yazıyorum ve sen de okumuyorsun.

Ne güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder