10 Ağustos 2011 Çarşamba

Gittiğin Yağmurla Gel

Sonunda laptop gitti garantiye. Benim için zor oldu bu kararı vermek çünkü bozuk bi laptop kullanmak birkaç gün laptopsız kalmaktan iyi gibiydi sanki. Zaten aleti garantiye götürmek de ne zormuş amına koyim Gebze'den taa Küçükyalı'ya git, ordan yürü babam yürü ebesinin amı kadar yol. Siktiğimin DELL'i adam gibi her yerde bi teknik servis şubesi açamamış amına koyim en yakın servis Küçükyalı'da. Oruçlu oruçlu güneşin altında yürü yürü sikim taşağım birbirine yapıştı sıcaktan. Geri döndüm onca yolu geldim bi de iftara kadar top oynadım tam oldu.

Şimdi laptop da yok, kaldık mı evdeki takoz bilgisayara... Kağnı gibi amına koyim yaptığın tıklamaya geç cevap veriyo, chrome bile açılırken kasıyo, fare desen ara sıra takılıyo donuyo, taktığım usb fareyi tanımıyor, ölme eşşeğim ölme... Elimde eskidi bu bilgisayar be, ya da ben onun elinde büyüdüm. Karışık bu işler biraz. Ben emektarın kıymetini bilmez oldum laptop alınca, o da eskisi gibi düzgün çalışmaz oldu zaten. Birbirimize orospu çocukluğu yapıp duruyoruz böyle işte.

Kotamız da 4 GB'dan 6 GB'a yükselmiş sağolsun. Bu gazla fareyi belki tanıtabilirim diye XP Service Pack 3 yamasını indirmeye başladım. Kotamıza 303 MB kaydırdım. Bakalım onu yükleyince fareyi tanımazsa XP çok pis söverim. Yapmadığın şey mi sanki diye soranlarınız var gibi? Lan amına koduklarım ben mi sövüyom bana küfür ediyo diyenin kafasına sıçarım ben!

Lan yine kızdırdınız beni amına koyim. Bu yazının da sonuna geldik. Bu takoz bilgisayarın başına oturma fırsatı buldukça yazarım yine, dilimden çekeceğiniz var. Hoşçakalın, götünüz kurusun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder