7 Eylül 2011 Çarşamba

Asuman, Orospu Asuman...

Çok değil, Haziran'ın 7'sini 8'ine bağlayan gece, 3 ay önce, o karanlığı gözlerimin içine bakan gülen gözleriyle aydınlatan, bu dünyadan olmadığı her halinden belli bir melek vardı yanımda. Ertesi gün çok uzaklara gideceğini bilmeme rağmen ne kadar da mutluydum. Nasıl da inanmıştım geri döneceğine. 8'inin akşamı onun otobüse binişini izlerken aklımda tek birşey vardı. Bu koduğumun Alibeyköy'ünden nasıl geri dönecem lan ben Etiler'e? Noldu lan duygusal gidiyoduk şok geçirdin dimi? Dallama, nehehe.

Niye bu kadar duygusal girdim biliyo musun? Biliyosan bana da anlatır mısın?

Sıkıldım uleeyn!

Mynet'te okey oynamaktan, evde bilgisayar başında oturmaktan, kod yazmaya çalışmaktan, yaz tatilinden sıkıldım... Benim gibi bi öküze bile şu tepedeki duygusal satırları yazdırabilen sıkıntının taa amına koyim. Aklınıza bana onları yazdıran gerçekten sıkıntı mı acaba diye bi soru geldiyse, sorun da sizin de amınıza koyim. Tabi ki sıkıntı değil mk.

Özledim uleeyn!

Neredesin sevgi pötürcüğüm, aşk bahçemi süsleyen inci çiçeğim, kovaladıkça kaçan ateş böceğim, neredesin? Sanki bilmiyorum neredesin amk. Cimri olmasam çoktan ben de uçağa atlayıp gelmiştim de o kadar sevmiyorum seni galiba, nehehe. Bi de terketmeseydin iyiydi. Senin de... Sövemiyorum ki sana...

Ama kızabiliyorum uleeyn!

Manga'nın bir şarkısında dediği şu söz geldi aklıma. "Bir kadın çizeceksin / Onun gibi bırakıp gitmeyecek". Hatırlarsın bir kadın çizmiştim ben de bir zamanlar. Senin gibi bırakıp gitmesin diye. Ama onu da yanında götürdün. Çizdiği kadın tarafından terkedilebilen bir ben var bende.

Benim de amıma koyim uleeyn!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder