5 Eylül 2011 Pazartesi

Gam Tozu ve Dünyanın Ninnisi

Şu sikindirik hayatı yaşayan insanların çoğunun bir hedefi, bir amacı var kanımca. Kimisi bir şeyler uğruna yaşar, kimisi de birşey uğrunda ölür. Düşünüyorum da, ben ne sikim yiyorum lan?

En büyük amacım sürekli önüme çıkan sınavları geçmek gibi görünüyordu bir zamanlar. Şimdi o sınavlar yok. OKS, ÖSS, Proficiency, blah blah... Bunları geçtik. Şimdi sınav yok mu sanki dediğinizi duyar gibiyim. Var da onları sikine takan bi yarış beygiri yok burada şu anda. Artık hayattaki amacımı sorgulamaya başladığım döneme girdim sanırım. Ve şu anda bunun ne olduğunu bulamadım. Bulduğumda size de söylerim.

Birkaç ay önce sorsaydınız, şöyle yaz tatilinden falan önce, size çat diye söylerdim hayatta gerçekleşmesini en çok istediğim şeyi. Çünkü o sıralar gerçekleşmeyeceği kesin gibi görünmekteydi. Sonra gerçekleşiyormuş gibi yaptı, kahpe kader yandan bir göz kırptı, ve yine gerçekleşmedi. Hayatta da keşke herşey matematik, fen veya bilgisayar gibi kesin ve net olsa, yaptığımız şeylerin sonuçlarının ne olacağını bilebilsek. Lakin koduğumun insanları, aynı olaylara farklı sonuçlar verebilmekte, farklı olaylara aynı sonuçlar getirebilmekte. Bazı durumlarda hayat sağ gösterip sol vururken, bazı durumlarda adamn orta yerine kafa atabiliyor. Neyse sonuç olarak, kader ağlarını örmüş, yine ümit verip nah çekmiş ve yaşam denilen o ince çizginin üzerinden geçerken beni bayağı silkelemişti. O zamandan beri içerisinde bulunduğum bu boşlukta, artık hayatta bir amacımın kalmadığını düşünmeye başlamıştım. Gördüğünüz gibi, hala da düşünüyorum.

Eğer kendimden böyle şüphe etmeye devam edecek olursam, daha da bi baltaya sap olmayacak benden. Eskiden manyağı olduğum kod yazma olayından bile ne kadar soğudum yahu. Gelen iş tekliflerini değerlendirmeden reddeder oldum, çünkü yazma isteğim kayboldu. Paranın amına koyayım para için uğraşılır mı diyen bi pislik oldum çıktım.

Bu hale gelmeme neden olan şeyi ise hala rüyalarımda görüyor olmak, ve uyandığım için de üzülüyor olmaksa işin en acı tarafı sanırım.

Gece gece bu kadar konuştuktan sonra hala beni bu hale getireni yine rüyamda görmeyi diliyor, onun ne olduğunu merak edenlere de sanane lan diyerek programı kapatıyorum efendim.

Ah ben beni zikem, ah kendimi zikem...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder